Öne Çıkan Yayın

Aşk...

Resim
  Aşk sadece barış, mutluluk, paylaşım değildir. Aşk savaşmaktır. Büyük mücadelenin ardından elde edilen aşk değerlidir. Aşkta dönüp gitmek yoktur. Dönüp gitmek çaresizliktir. Güçlü insan zırhını giyer ve aşkın karşısına çıkar. Aşk silahını çektiğinde ya bir hamle yapar ya da teslim olur. Ama dönüp gitmez. Kazanırsa aşk onundur. Kazanamazsa aşkın yasını tutacak kadar cesur ve sadıktır.                                                                                                   - Merve

Oscar Tahminleri 🎬


Merhabalar tören zamanı geldi çattı tahminleri açıklamanın zamanı geldi geçiyor bile :) bilenler bilir küçük bir Oscar etkinliğimiz vardı aday filmleri izlediğimiz onun sonuçlarına geçmek istiyorum hemen ondan önce yazıyı okumamış olanlar ve  listeyi görmek isteyenler buradan ulaşabilirler :)

Şanslıydım ki izlediğim filmlerin hepsi güzeldi önce kısa kısa onlara bakalım bakalım neler izlemişim 
"Ölü olmayı sevdim ben."
Roma
Gerçeği anlatan ya da gerçekçi filmleri bir tık daha fazla sevmişimdir hep.
yönetmen Alfonso Cuaron'ın anılarından oluşan Roma da aynı öyle oldu benim için. Cuaron gayet haklı bir tercih olarak siyah beyaz çekimi kullanmış,
filmdeki en küçük çocuğun kendisi olduğunu tahmin ediyoruz
ama o olaylara bakıcıları ve hizmetçileri olan Cleo’nun gözünden
bakmayı tercih etmiş yine bu tercihi de asla rahatsız etmedi beni,
kısacası anı olduğunu gayet iyi hissettirdi. 
Filmde Cleo ve çocuğun annesinin arasındaki sınıf farkı hemen belli oluyor. Daha sonra bu iki kadının yaşadığı acılar doğrultusunda birbirlerini desteklemeleri çok hoşuma gitti. Yani sınıf farkını eleştirmekle kalmamış buna bir çözüm de getirmiş. Bu açılardan filmi çok sevdim.

 “Rüyamda seni sol gözünden bıçaklıyordum.”
The Favourite
Yine -yabancı bir yönetmen- (Yorgos Lantimos) yunanlı bir yönetmen tarafından çekilen 18. yüzyıl İngiltere'sinde kadınların hüküm sürdüğü bir film sarayın gözdesi.
Film olarak çok çok sevmesem de güzeldi.
Bölüm bölüm olması bana sanki kitap okuyormuşum gibi hissettirdi, bu özelliğini sevdim, bir de oyuncular çok iyiydi. Yardımcı oyuncuda BAFTA'dan dolayı Rachel Weisz daha şanslı gözükse de benim oyum Emma Stone'dan yana. Oliva Colman ve Rachel Weisz de müthiş tabii ama ben Emma Stone oyunculuğunu ayrı bir sevdim. Film; kraliçe Anne'in (Olivia Colman) gözdesi olabilmek için, bir anlamda da kraliçe yerine ülkeyi yönetebilmek için, Sarah (Rachel Weisz) ve Abigail (Emma Stone) arasındaki mücadeleyi anlatıyor.

"Beni hiç affedebilir misin?"
Can you ever forgive me
 'Ünlü değilsen ne kadar yetenekli de olsan
kimse senin yazdıklarını umursamaz' düşüncesinin hayli geçerli olduğu bir ortamda yazar olarak bile görülmeyen bir yazarın hikayesi. En iyi film dalında -maalesef- aday olmayan bu filmi açıp izlememin sebebi afişinde kitaplar, daktilo vs. görmemdi sanırım, yazmaya karşı ilgim olduğu için çok dikkatimi çekti. İyi kide izlemişim bu filmi de çok sevdim duygusal bir yapısı vardı. Biyografi yazarı Lee Israel'in otobiyografisinden uyarlanmış. Oscarda uyarlama senaryoyu alamaz gibi geliyor ama yazarlar birliği(WGA) tarafından ödüllendirildi.

"Onu renginden dolayı yargılayamazsın."
Green Book
Etkinlik kapsamında izleyebildiğim son film green book oldu.
WGA'nın özgün senaryo adaylarının -vice haricinde- hepsini izlemiş oldum böylece.
Oyumu a quiet place'den yana kullanmıştım ama eight grade'in almasına da çok sevindim.
Gelelim green book'a. Green book'u keyifle izledim, yer yer güldüm yer yer hüzünlendim. Kısacası
çok sevdim. Roma mı bu deseniz karar veremiyorum gerçekten. Viggo Mortensen mi Mahershala Ali mi derseniz Viggo Mortensen diyorum. Siyahi bir piyanistin şoförlüğünü yapan tamamen ona zıt bir karakter Tony (Viggo Mortensen)...
İkili Dr. Shirley'in (Mahershala Ali) turnesine siyahilere özel olan bir seyehat rehberini, green book (yeşil rehber) kullanarak çıkarlar. Bu sırada da birbirlerinden öğrenecekleri çok şey olur. Irkçılığa karşı filmler 2016'dan beri çok popüler akademide. Geçen sene özgün senaryoyu get out (kapan) isimli yapım kazanmıştı. Bu sene de green book'un alacağını düşünüyorum tabii hak ederek.

Gelelim diğer tahminlere; tabii hepsini izlemedim. Bu tahminleri okuduğum kadarıyla ve verilen diğer ödüller (altın küre, BAFTA vs) çerçevesinde yapıyorum. 

En iyi film: Roma
En iyi kadın oyuncu: Oliva Colman | The favourite
En iyi erkek oyuncu: Rami Malek | Bohemian rhapsody
En iyi yardımcı erkek oyuncu: Richard E. Grant | can you ever forgive me
En iyi yardımcı kadın oyuncu: Regina King | if beale street could talk
En iyi yönetmen: Alfanso Cuaron 
En iyi uyarlama senaryo: Blackkklansman
En iyi özgün senaryo: Green book
En iyi prodüksiyon tasarımı: The favourite
En iyi kostüm tasarımı: The favourite
En iyi film şarkısı: Shallow | A star is born
En iyi yabancı dilde film: Roma
En iyi kurgu: Vice
En iyi sinematogrofi (görüntü yönetmenliği): Roma
En iyi animasyon film: Spider-Man: Into the Spider-Verse
En iyi görsel efekt: First man

Evet oscara bir gün kaldı bakalım hangi ödüller kimlere gidecek, bu arada benim sabah erkenden okulum olduğu için canlı izleyemeyeceğim. Canlı izleyenler benim yerime de izleyin lütfen, iyi seyirler şimdiden :))

Yorumlar

  1. Oscar tahminlerimi yazmak için oturdum ki yazını gördüm. Filmlerin çoğunda benzer fikirdeyiz. Yalnız geçen seneden farklı olarak ben bu sene seçimlerimde zorlandım. Hep ikilemde kaldım.
    Ben da izliyemeyeceğim töreni maalesef. Artık sabah sonuçlara bakarız.

    Sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya ne güzel denk gelmiş, çok sevindim hemen yazını okuyacağım aynen sabah bakarız bakalım neler bekliyor bizi, kocaman sevgiler :)

      Sil
    2. Selamlar :) Bu seneki yarışma filmlerinden 6-7 tanesini izleyebildim sadece. Roma'nın tam ortasındayım. Fena gitmiyor. İzlediklerim arasından beni mutlu eden bir tek Van Gogh'un hayatının anlatıldığı film oldu... "Can you ever forgive me" nin afişine baktım şimdi. Daha önce afişinden dolayı benim de dikkatimi çekmiş. Altyazısı çıksın izleyeceklerim arasında :)

      Sil
    3. hoş geldiin :) oo çok iyi 6-7 film :D Roma izledikten sonraki yorumunu çok merak ediyorum abartılmış diyenler de var çok sevenler de, benim tarafım belli :) Van Gogh'un hayatını anlatan başka bir film seyretmiştim Vicent'ten Sevgilerle diye bunu seyretmedim daha ama izlemek isterim Can you ever forgive me en kısa zamanda izle umarım beğenirsin :)

      Sil
  2. Kendim de aynı dertten muzdarip olduğum için 'Can You Ever Forgive Me?' yi çok merak ettim mutlaka izlemek isterim. Zaten sen bana bıraktığın yorumda da bahsetmişsin o anda not aldım:) Nedir biz ünlü olmayanların çektikleri? Bazen televizyonda yerli filmler oluyor, bakayım diyorum, yarım saat bakıyorum yok olmuyor, sıkıcı, konu çok basit, çok çok basit, fazla basit, bir aksiyon yok, bir güldürü yok, şöyle yıllarca gözümün önünden gitmeyecek dokunaklı, ağlatan bir sahnesi, mesajı yok, yani iki saat izle izle....hiç yani...ne konusu, ne senaryosu...bilemiyorum ben mi çok ince eleyip sık dokuyorum izleyeceğim bir film izlemeye değsin istiyorum ya adam gibi güldürsün, ya bir mesajı olsun, ya aksiyon olsun, hop oturup, hop kalkayım Zor Ölüm serileri gibi ama yok...hep benzer ve çok basit, sıradan hikayeler...espriler filan ya soğuk ya çok ucuz...Roma filminin ününü çok duydum onu da mutlaka izlemek istiyorum, çok güzel bir tanıtım olmuş yine Ebrar'cığım, eline koluna sağlık:) Sevgiler ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sağol Müjde ablacım beğenmene çok sevindim :) çok haklısın ben televizyonda sadece bir zamanlar çukurovayı takip ediyorum, beğeniyorum onun dışında ben de ne izlesem sıkılıyorum basit geliyor dediğin gibi bir de hep aynı şeyler olunca insan sıkılıyor tabii. Roma'yı izle mutlaka hem duygusal hem mesaj içeriyor yukarıda bahsettiğim gibi ama aksiyonu yok pek belki o yüzden sevmeyebilirsin can you ever forgive me'yi beğenirsin bence izledikten sonra yoruma gel beklerim, kocaman sevgiler :))

      Sil
  3. Çok takip ettiğim bir alan değil ancak isabet istatistiğinizi merak ediyorum doğrusu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ahaha çok mutlu oldum merak etmenize, teşekkür ederim ben de merak ediyorum bakalım ne kadarı tutacak veya tutmayacak :D

      Sil
  4. ay geçen sene filmi de yönetmeni de bildiydim. bu sene daha hiçbirini izlemedim yaa :) seçimlerini beğendim ama. bohemian, cuaron, roma filan. hiçbirini izlemesem de içimden roma diyorum. cuaronu çok sevdiğim için yani. lanthimos yunanistanda iken filmleri iyiydi, abd de bozulduuu :) bu seçimlerini mantıklı bulduuum :) hadi işallah tutsunlaar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ay kaç gündür cevap veremedim telefonum blogger profilimi algılamıyor onun için, beğenmene sevindim izle hepsini, cuaron'ın ilk bu filmini izledim ama küçük prenses, yer çekimi aklımda izlerim bir ara, filmi tutturamadım green book aldı yönetmen, oyuncu vs. tuttu bir de prodüksiyon kostüm tasarımları için favourite demiştim, black panthere gitti favourite'in hakkı mı yendi sanki ama gecenin çoğunda kadınlar sahnedeymiş ve nerdeyse her filme birkaç ödül vermişler adaletli bir dağılım olabilir bu açıdan :)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Aşk...

Şarkı Çevirisi - Kırılmış Peri Masalı